Motor yağı motordaki hareketli parçaları yağlar ve bu sayede koruyucu bir katman oluştur ve koruma sağlar.

Aşınma ve sürtünme azaltır.

Tortu ve kir oluşumunu engeller.

Motor ısınmasınaı önler.

Motor yağı motorda oluşan basıncın absorbe ederek zarar vermesini vermesini engeller. Yenilenen motor yağı motorun yanmasını, aşınmasını, tıkanmasını, ve motorun aşırı ısınmasını önler.
Düzenli yağ değişimi motorun ömrünü uzatır, aracın daha performanslı çalışmasına destek olur ve yakıt tassarrufu sağlar.

Motor yağı zamanla etkisini yitirir ve düzenli kontroller ile ihtiyaca göre yağ değişimi yapılır.

Motor yağı seçiminde motorun özellikleri göz önünde bulundurulur. Madeni yağ üreticileri ilgili motora uygun yağı üretmek için temelde 3 kritere göre konuyu değerlendirir. Bu 3 temel kriter şunlardır:

1. Viskozite sınıfı
2. Performans seviyesi
3. OEM onayı ( Orijinal Ekipman Üreticisi Onayı)

Yanlış motor yağı kullanmak:

Yakıt tüketimini arttırabilir.

Motor parçalarında erken aşınmalara yol açabilir.

Sonuç olarak motorunuzun ömrünü kısaltabilir.

Viskozite sıvıların akmaya karşı olan direnci olarak tanımlanır. Yağ viskozitesini tanımlayan iki sayı kullanılır. İlk sayı, W harfi “Winter (Kış)” anlamına gelir. Bu değer, motorun başlatıldığı ve yağın henüz soğuk olduğu şartlardaki akışkanlığı göstermektedir. İkinci sayı ise motorun normal çalışma sıcaklığına gelmesi sonrasında yağın sahip olduğu yeni akışkanlık olarak tanımlanır.

Sayı değeri küçüldükçe yağın akışkanlığı artar. Yani motorun ilk çalıştırılma anlarında 5W-30 bir yağ, 10W-30 yağa oranla daha akışkandır. Motorun normal çalışma sıcaklığında 10W-30 bir yağ, 10W-40 bir yağa göre daha kolay akar ve bu değişim önemlidir. Çünkü motor yağları soğuduğunda kalınlaşır ve ısındığında incelir. İnce veya düşük viskoziteli yağlar düşük sıcaklıkta motoru korumak için daha akışkandır. Kalın veya yüksek viskoziteli yağlar ise yüksek sıcaklıklarda motoru korumak için tabaka dayanıklılığını korumakta daha iyidir.